Toru, gençliğinde sevme cesaretine sahip olmayan bir adamdır. Hayatında duygusal anlamda eksikliği hissettiren bu korku, onu yalnız bir yetişkin olmaya itmiştir. Ancak bir gün, eski bir arkadaşına rastlar. Bu arkadaş, Toru'nun kaderini değiştirecek bir şiir bulur. Şiirin büyüsü, Toru'ya geçmiş korkularıyla yüzleşme ve yeniden sevme cesareti kazandırır. Tam da bu dönemde, kaderin bir oyunu gibi, Nagi adında bir kızla tanışır. Nagi, Toru’nun hayatına beklenmedik bir şekilde girer ve onunla derin bir bağ kurar. Ancak Nagi'nin sakladığı özel bir sırrı vardır. Bu sır, onların ilişkisini şekillendirirken, Toru'nun cesaretini ve sevgisini yeniden keşfetme yolculuğunu daha da karmaşık bir hale getirir. Bu duygu yüklü hikâye, aşkın iyileştirici gücünü, insanın korkularıyla yüzleşmesinin önemini ve kaderin beklenmedik oyunlarını incelikle işler. Toru ve Nagi'nin hikâyesi, hem romantik hem de içsel bir dönüşümü yansıtarak, izleyicilere duygusal bir yolculuk sunar.